“CHP Marka Tescili” çalışmasına son şekli verildi. Resmi başvuru Almanya’da yapıldı ve marka tescili başvurusu kabul edildi.
Tescil sonrası AB ülkelerinin tamamı ile ABD ve Kanada’da da, bundan böyle CHP adı ve logosu izinsiz kullanılamayacak.
“CHP Marka Tescili” çalışmasına son şekli verildi. Resmi başvuru Almanya’da yapıldı ve marka tescili başvurusu kabul edildi.
Tescil sonrası AB ülkelerinin tamamı ile ABD ve Kanada’da da, bundan böyle CHP adı ve logosu izinsiz kullanılamayacak.
CHP PARTİ MECLİSİ’NDEN YURTTAŞLARIMIZA
Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclisi, 6 Kasım 2016 tarihinde olağanüstü gündemli olarak toplanmış ve ülkemizde son dönemde yaşanan gelişmeleri üzüntü ve kaygıyla izleyen tüm yurttaşlarımıza aşağıdaki çağrıyı yapma kararı almıştır:
Türkiye iyi yönetilmemektedir. Ülkemizi 14 yıldır yöneten AKP iktidarı, devlet yönetiminin her kademesine yerleştirdiği FETÖ elemanlarıyla Türkiye’yi bilinçli ve planlı bir şekilde darbe ortamına sürüklemiştir. Halkımız, Gazi Meclis’imiz ve darbeye karşı duran medyanın aldığı ortak tavır sonucunda darbe girişimi başarısız kılınmıştır. Parlamenter rejimimiz Türkiye’nin demokrasi güçleri tarafından başarıyla korunmuştur. Ancak AKP iktidarı 15 Temmuz’da yaşananlardan hiçbir ders almamıştır. Toplumsal uzlaşıyı dışlamış, demokratik, laik, sosyal hukuk devleti ilkeleri ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu değerlerine dönük saldırılarını arttırarak sürdürmüştür. Yargı siyasetin güdümü altına alınmıştır. Gelinen noktada Türkiye, FETÖ ile mücadele bahanesiyle ortaya konan karanlık ve otoriter Saray darbesini yaşamaktadır. Mevcut siyasi durum halkımızın özgürlüğüne ve ülkemizin bekasına yönelik büyük bir tehdit oluşturmaktadır.
Bu kapsamda,
1- FETÖ üyesi olmak suçlamasıyla yargılanan bir savcı tarafından başlatılan Cumhuriyet Gazetesi’ne yönelik hukuksuz ve akıl dışı dava bir an önce sona ermelidir. Bu dava, hükümetin yönlendirmesi ve desteğiyle açılan siyasi bir davadır. Siyasi iktidar yalnızca gazetecilik faaliyetleri nedeniyle Cumhuriyet’le yaşıt ve basınımızın simgesi olan Cumhuriyet Gazetesi’nden adeta öç almaktadır. Basına yönelik her türlü baskıya son verilmelidir. Düşünce, ifade ve haber alma özgürlüğünün kullanılmasını engelleyen tüm baskılar ortadan kaldırılmalıdır. Tutuklu gazetecilerin tamamı serbest bırakılmalıdır.
2- Darbe girişiminde yer alan, destek veren askeri, siyasi ve bürokratik tüm unsurlar en kısa sürede ortaya çıkartılmalı ve hukuk çerçevesinde yargılanmalıdır. Öte yandan, OHAL kapsamında tutuklanan, görevden uzaklaştırılan ve ihraç edilen tüm yurttaşlarımıza adil yargılanma hakkı tanınmalıdır. İnsan haklarına aykırı muamelede bulunan ve buna meşruiyet katan tüm sorumlular yargı önünde hesap vermelidir.
3- AKP, TBMM zemininde ve seçimle gelen temsilciler ile yürütülmesi gereken çözüm sürecini, TBMM’yi hiçe sayarak doğrudan PKK ile pazarlığa girerek yürütmüştür. Ülkemizin karşı karşıya getirildiği terör ve şiddet ortamı, parlamentoyu yok sayan bu yöntemin ne kadar yanlış olduğunu kanıtlamıştır. Aynı hatayı tekrarlayan AKP, bugün de Meclis’teki milletvekillerini tutuklatarak teröre hizmet etmektedir. Hukuki süreçler tamamlanıp hüküm kesinleşmeden milletvekillerinin tutuklanması anayasaya ve Anayasa Mahkemesi’nin içtihatlarına aykırıdır. Bu hukuk dışı uygulamaya son verilmelidir.
4- Otoriter rejim; yurttaşların ifade, toplantı, örgütlenme ve girişim özgürlüklerini kısıtlamakta, tüm toplum kesimlerini yoğun bir baskı altına almaktadır. Okullara, üniversitelere, emekçilere, kadınlara, sivil toplum kuruluşlarına, iş dünyasına ve yurttaşlarımızın can güvenliğine yönelik tehditler, saldırılar, baskılar derhal son bulmalıdır.
FETÖ, PKK ve IŞİD terör örgütlerine yardım ve yataklık eden Saray ve AKP yöneticileri, demokrasimize ve ülkemizin bekasına yönelik en büyük tehdittir. Bu tehdit yurttaşlarımıza demokratik direnme hakkını da vermektedir. Demokrasimize, birliğimize, huzur ve barış ortamına karşı yapılan bu tehdidi önlemek için yapılması gerekenler bellidir. Vatanını seven, demokrasiye inanan, temel ve hak ve özgürlükleri savunan her yurttaşımız Cumhuriyetimize yönelen bu büyük tehdidi bertaraf etmek için bir araya gelmelidir. CHP bu yaşamsal özgürlük, demokrasi, birlik ve bağımsızlık hareketinin öncülüğünü yapmaya hazırdır. Hiçbir yurttaşımızın kuşkusu olmasın ki CHP bu mücadelenin bütün gereklerini yerine getirecektir.
Diktatörlük kurma çabaları, çok geçmeden özgürlük, hukuk ve demokrasi sevdalısı halkımızın iradesi tarafından yenilgiye uğratılacaktır. Türkiye’yi uçuruma sürükleyenler mutlaka yargıya hesap verecektir.
Ne darbe, ne dikta, yaşasın tam demokrasi…
Güven ve umut, karanlık ve korkuyu yenecektir.
Türkiye Cumhuriyeti, daima ileriye gidecektir.
Türkiye’yi böldürmeyeceğiz, Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyeti sonsuza kadar yaşatacağız.
Vatansever halkımıza saygıyla duyurulur...
CHP Strasbourg Birliği olarak haftalık kahvaltımızı gerçekleştirdik. Yoğun bir katılım oldu. Bizleri destekleyen, Değerli dostlarımızı, yol arkadaşlarımıza teşekkür ederiz. Bir daha ki etkinliğimiz'de buluşmak dileğiyle hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyoruz.
La Turquie est mal dirigée. C’est durant les 14 années de pouvoir de l’AKP que les membres de l’organisation terroriste guléniste (FETO) ont été installés dans les différents secteurs de l’administration centrale conduisant l’Etat en toute connaissance de cause et de façon planifiée à une tentative de coup d’état. Néanmoins, le comportement adopté par le peuple, le Parlement et les médias a conduit à l’échec de la tentative de coup d’état. Ainsi, le régime parlementaire a pu être protégé et maintenu grâce aux forces démocratiques de la Turquie. Cependant, le gouvernement de l’AKP n’a pas su tirer les conséquences des événements du 15 juillet dernier. En effet, laissant de côté la réconciliation sociale, le gouvernement a continué ses attaques de façon croissantes à l’égard des valeurs fondamentales de la République de Turquie, qui supposent un État démocratique, laïc, social et surtout un État de droit. Le pouvoir judiciaire est, quant à lui, sous l’emprise du pouvoir exécutif. Les différentes actions autoritaires du gouvernement en Turquie qui sont théoriquement des moyens de se débarrasser du FETO, sont en réalité un contre coup d’état opéré par le gouvernement-même. La situation politique actuelle nuit gravement à la liberté du peuple et surtout menace gravement la survie du pays.
Dans ce contexte :
1- Il doit être mis fin de façon urgente au procès ouvert contre le journal Cumhuriyet accusé par le procureur de la République de soutenir FETO. Ce procès n’est qu’un procès politique dirigé et soutenu par le gouvernement. Le pouvoir politique réprimande le journal Cumhuriyet en raison de ces activités journalistique. Ce journal est le symbole de la République mais aussi de notre presse. Toutes les pressions faites à la presse doivent cesser comme les atteintes à la liberté d’expression. En outre, tous les journalistes détenus doivent être libérés.
2- Toute personne ayant soutenu la tentative de coup d’état, que ce soit un soutien militaire, politique ou bureaucratique, doit être poursuivie en vertu de la loi. En outre, suite à l’état d’urgence, tout accuse’ arrêté, éloigné de ses fonctions, doit avoir le droit à un procès équitable. Toutes personnes ayant recours à des traitements contraires aux droits de l’homme et ceux qui légitiment ces traitements doivent être tenus responsables devant les tribunaux.
3- Alors que le gouvernement au pouvoir devrait chercher des solutions avec le Parlement pour le maintien de l’ordre public suite aux derniers événements, celui-ci a préféré laisser de côté le Parlement pour négocier avec le PKK en la matière. Le Parlement suite à la confrontation du pays à la terreur et la violence contre les médias, a prouvé quelle erreur était cette méthode. Mais en répétant la même erreur, le gouvernement de l’AKP sert aujourd’hui la terreur en arrêtant les députés. L’arrestation des députés avant même que soit achevé le processus juridique, est contraire à la Constitution et la jurisprudence de la Cour constitutionnelle. Il doit être mis fin à cette pratique illégale rapidement.
4- Les régimes autoritaires visent à restreindre la liberté d’expression des citoyens, leur liberté de réunion mais aussi d’association. Ces tentatives visant à restreindre les libertés mettent tous les secteurs de la société sous pression intense : les écoles, les universités, les ouvriers, les femmes, les organisations non-gouvernementales, le monde des affaires. Les menaces qui pèsent sur la sécurité de nos citoyens, les attaques, les pressions doivent immédiatement cesser.
FETO, l’Etat islamique et le PKK, aidés et encouragés par les dirigeants de l’AKP, sont la plus grande menace à la survie de notre démocratie et de notre pays. Et c’est cette menace, pour notre démocratie, qui donne aux citoyens le droit de résister. Cette résistance doit être faite d’une part pour notre démocratie, notre unité, la paix nationale et, d’autre part, pour prévenir cette menace qui est claire. Afin d’éliminer cette menace majeure, les libertés de nos compatriotes, qui défendent la République, qui aiment notre patrie, qui croient en la démocratie et aux droits fondamentaux, doivent être respectées. Le CHP est prêt à se battre pour les libertés individuelles, la démocratie et l’unité du pays; et prendre la direction de ce mouvement d’indépendance.
Nous promettons à nos citoyens que le CHP fera tout ce qui est nécessaire en son pouvoir dans ce combat.
Les efforts de renforcement de cette dictature seront bientôt vaincus par la volonté de liberté, de justice et de démocratie de notre peuple.
Tous ceux qui poussent la Turquie dans l’abîme donneront un jour des comptes devant la justice.
Ni coup d’Etat, ni diktat, Vive la démocratie complète…
La confiance et l’espoir vaincront l’obscurantisme et la peur.
La République de Turquie ira toujours de l’avant.
Nous nous opposons à la division de la Turquie, nous ferons vivre éternellement la République fondée par Mustafa Kemal Atatürk.
A l’attention de nos compatriotes…
CHP Strasbourg Birligi olarak, Strasbourg Sosyalist Parti calistayina katildik. Yogun gundemi olan calistayda, sosyal adalet atolyesine katildik. Strasbourg Belediye Baskani Rolland Ries ve Fransa parlamento ile iliskilerden sorumlu Devlet Bakani Jean Marie Le Guen ile karsilastik. Fransiz Bakan, 15 Temmuz sonrasi Turkiye'de muhalefete cok onemli bir gorev dustugunun altini cizdi.
CHP Strasbourg Birliği Başkanımiz Mustafa Kemal Ozcelik ve Yönetim Kurulu üyemiz Gülçin Azra Burak Özkuzucu Fransa Sosyalist Parti Milletvekili Eric Elkouby'yi makamında ziyaret edip, 15 Temmuz darbe girişimi hakkında görüş alışverişinde bulundular.
Çok yakında CHP Strasbourg Birliği olarak, Strasbourg Parti Sosyalist yetkilileriyle ortak bir toplantı gerçekleştireceğiz.
CHP YURTDISI BIRLIKLERI
Basın Açıklaması
25/08/2016
25 Ağustos Perşembe günü Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun konvoyuna Artvin yolu üzerine haince bir saldırı düzenlenmiştir. İlk belirlemelere göre 1 jandarma eri şehit olmuş, 2 jandarma eri de yaralanmıştır.
Ülkemizde giderek artan terör saldırıları ve şehit sayısı, Türkiye'de artık hiç kimsenin güvenli olmadığının açık ve net kanıtıdır. Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'na yapılan saldırının ilk mermisi 8 Haziran 2016'da şehit cenazesinde önüne atılmıştı. Bugün Artvin'de konvoya açılan ateş ise bunun devamıdır.
2002 senesinde seçimle iktidara geldiklerinde terör sıfır noktasına yakınken, AKP iktidarı bugün seçimsiz ülkemizi, sayısını bilemediğimiz kadar terör örgütüne teslim etmiştir!
Yıllar boyunca beraber yürüdükleri. "Ne istediniz de vermedik" dedikleri FETÖ 15 Temmuz günü Gazi Meclis'i bombalamıştır!
Kendi hastanelerinde tedavi ettirdikleri, silahlarla donattıkları IŞİD, 20 Ağustos Cumartesi günü bir düğünde 29'u çocuk 54 kişiyi katletmiştir.
Bir zamanlar başkanlık hayalleri için taviz verdikleri PKK, ana muhalefet liderini, Genel Başkanımızı, öldürmeye kalkışmıştır!
Bu ülkede akan oluk oluk kanın, öldürülen çocukların, şehit olan askerlerin bütün sorumluluğu AKP iktidarınındadır!
Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'na yapılan bu saldırı girişimi, Türkiye Cumhuriyeti'ni ayrıştırmaya ve iç savaş çıkarmaya yönelik bir kalkışmadır. Bizler bu PROVOKASYONA GELMEYECEĞİZ!! Herkesin güvende olduğu, laik ve demokratik Türkiye mücadelemize korkmadan, yılmadan ve sinmeden devam edeceğiz.
CHP Yurtdışı Birlikleri olarak hain saldırıda şehit düşen askerimiz Fatih Çaybaşı ‘ya Allah'tan rahmet, yaralanan güvenlik görevlilerine, Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ve Partimize geçmiş olsun diliyoruz!
Yurtdışı birlikleri :
CHP Belçika, CHP ABD, CHP Kanada, CHP İsviçre, CHP İsveç, CHP KKTC, CHP İskoçya, CHP İngiltere, CHP Hollanda, CHP Avusturya
CHP Avustralya, CHP Romanya, CHP Macaristan, CHP NRW Birliği, CHP Baden-Würtenberg, CHP Nürnberg, CHP Berlin, CHP Münich, CHP Hessen, CHP Hannover, CHP Bremen, CHP Fransa Birlikleri, CHP Strasbourg, CHP Lyon, CHP Nantes, CHP Marsilya,CHP Bordeaux
Secrétaire national chargé du pôle "mondialisation, régulation, coopération"
Secrétaire nationale adjointe à la francophonie
Le convoi transportant le chef du CHP (Parti républicain du peuple), Kemal Kılıçdaroğlu, a été la cible d’une attaque ce jeudi 25 août à Artvin (nord-est du pays). 3 officiers en charge de la protection du président du CHP ont été blessés et un autre a trouvé la mort. Kemal Kılıçdaroğlu sort indemne de l’attentat.
Depuis la tentative échouée de coup d’État en date du 15 juillet, la sécurité des leaders politiques avait fait l’objet de mesures renforcées. Le Parti Socialiste condamne avec force cette attaque et les menaces croissantes pesant sur les acteurs de l’opposition.
Le Parti socialiste exprime sa solidarité aux responsables et aux militants du CHP. Au-delà, il apporte son soutien à l’ensemble des voix de l’opposition et appelle au respect de la démocratie et de l’État de droit.
https://www.parti-socialiste.fr/parti-socialiste-condamne-lattaque-perpetree-contre-leaders-de-lopposition-democratique-turquie/